Kufelilerin arasından sıyrılma çabası bu.. Hani onlar Hz. Hüseyin'e biyat mektupları göndermişler fakat sözlerinden dönmüşlerdi. Zulmü görmemek için, düzene karşı çıkmak yerine gözlerini kapatmışlardı da bu kadarı rahatlatmıştı kararan vicdanlarını...

Kerbela, aradan asırlar geçmesine rağmen, Hz.Hüseyin'in kanıyla mühürlenen o belde bize haykırmakta şimdi: "ZALİMİN ZULMÜNE GÖZÜNÜ KAPATARAK ORTAK OLMA..."

Zalimin zulmüne gözlerini kapatmayanlar, ahir zamanda Akdeniz'in ortasında Kerbela'yı bir kez daha hatırlattılar bize. Hakan Albayrak Mavi Marmara'da yaşanan şeyin Kerbela hadisesi gibi bir şey olduğunu söylediğinde Sadık Battal, evet ama bu sefer kufe ihanet etmedi diyordu.

Şimdi bakıyorum da aradan geçen zaman bizi Kufe halkına çeviriyor yavaş yavaş. Şimdi silkelenip kendimize gelme ve geride kalmış olmanın hakkını verme vakti. Mavi Marmara yolcularının annelerini, eşlerini, okullarını, işlerini geride bıraktıkları gibi bizim de en azından bir günlük işlerimize arkamızı dönüp Kayseri'ye gitmenin vakti...

Evet belki azınlığız... Ama çok şükür ki safımız belli...
Allah rızası için, mazlumlar için, Gazze için, Mavi Marmara için, Cengiz Akyüz için, Cengiz Songür için, Çetin Topçuoğlu için, Fahri Yıldız için, Necdet Yıldırım için, Cevdet Kılıçlar için, Ali Haydar Bengi için, İbrahim Bilgen için ve Furkan Doğan için... 27 Ocak'ta Kayseri'deyiz...

Allah bize ateşe atlayan İbrahimin metanetini, boynunu bıçağa uzatan İsmailin cesaretini nasip etsin bu yolda...

27 Ocak'ta Rabbin rızası için Furkan olmak umudu ve duasıyla...

Defne DOĞAN

19.01.2012